11 Mayıs'ın, 12 Mayıs Üzerindeki Etkileri

Mayıs, piç İsa'nın doğumundan sonra milat oldu benim için. Geleceğin getireceklerini, geçmişin götürdükleriyle takas etmeye karar verdim önce. Sonra bunu uygulamak için çabaladım,ama yine de söyleyemedim. Ancak yazarak yapabildim. Hoş, onu da elime yüzüme bulaştırmış olabilirim ya neyse.

10 (3) Mayıs ilk milat. 10 Mayıs gecesi yağan yağmur, 11 Mayıs sabahını okyanus iklimi sıcaklığına düşürmüştü. Sabah 07.31'de bir telefonla uyandım ve güzel bir ses, bugün yapılması gereken bir işin, kendisinin gecikmesi nedeniyle yapılamayacağını söylediğinde,  hem sevindim hem de üzüldüm. Sevindim;çünkü biraz daha fazla uyuyacaktım, üzüldüm çünkü yaklaşık altı saat sonra görecektim, kendisini. Uyku ağır basmış olacak ki en son hatırladığım düşünceler bunlar. Fazladan dört saat uyumuşum. Yine telefonum çaldı ve yine güzel bir sesle uyandım. Üstelik bu sefer son derece dinçtim. Ve iki saat sonra oradaydım. Güzel bir gündü, oldukça güzel.   
( Ertuğrul ÖZKÖK tipi yazım burada bitiyor.)

11 Mayıs Türk hikayeciliğinin önemli isimlerinden Sait Faik ABASIYANIK'ın ölüm yıl dönümü. 1906-1954 yılları arasında yaşayan yazar, yaşamına 188 öykü sıkıştırmış; öyküleri sayesinde Mark Twain derneğinin onur üyeliğine layık görülmüş. Kısa yaşantısı içerisinde yazmaya karşı tutkusunu engelleyebilen hiçbir şey olmamış. Ne mahkemeler ne de bir başka şey. 20.30' da başlayan Hayrettin FİLİZ'in yazıp yönettiği Sait Faik adlı oyunu izlerken zaman zaman, insanın bam teline dokunan anlar yaşadık. Yazmazsam çıldıracaktım.*

Bir şeyler yazardım; fakat bunların hiçbirini yayımlamadım ve çoğunu da yok ettim. Yazmaya karşı teşvik eden biri oldu. Yine de cesaretimi toplayamamıştım.Oyunu birlikte izlediğimizde sanırım o cesaret artık sınırı aştı ve tekrardan yazmaya ve bu naçizane yazılarımı milyonlarcası olan blog'un bir tanesinde yayımlamaya karar verdim.Fitili ateşleyip, bu cesareti veren kişiye, oyunun yazarı ve yönetmeni Hayrettin FİLİZ'e, oyunda sahne alan oyunculara ve yazma tutkusuyla SAİT FAİK'e sonsuz teşekkürler.


* Sait Faik'in "Haritadaki bir nokta" adlı hikayesinden alıntı.