Bira İçmek İsteyen Adam
"Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Adam masaya biranın dökülüşünü koydu."
Bira döküldü.
Bir şişe olsaydı, bir miktarı kalırdı içinde.
Doğanın kanunuydu bu,
Bardak devrildi, bira döküldü,
Adam, dökülen biraya baktı
Ve usulca arkasına dönüp, yüksek bir sesle
<<Bir bira daha!>> dedi.
Etrafında bunu duyacak kimse yoktu
Adam
önüne döndü
Masaya uzun uzun baktı
Kollarını kavuşturdu.
Biranın akması gereken kısmı akmıştı.
Durması gereken kısmı masadaydı
Adam, yeniden arkasını döndü
<<Bir bira daha!>> dedi.
<<Sadece bir bira daha!>>
Masa, o meşhur masa,
Hani işte, şu masa işte,
Yoksa değil mi?
Sokaktan bulup getirmişti buraya
Evet. O masaydı işte. Üstüne biranın döküldüğü,
Bir ayağı kırık, kiraz ağacının en güzel yerinden yapılma
Üstü dağınık, sıkıntılı odanın kuytusunda
Başında adamın tekinin kollarını kavuşturduğu
Masa.
Tineri tarafından yeterince iyi çözülememiş,
Fildişi rengi yağlı boyayla boyanmış, masa.
Bir mağriplinin dudakları gibi çatlamış, dökülmüş,
Dökülmüşlüğünde suskundu masa.
Birayı içti masa. Bu, fena sayılmazdı. Birilerinin
boşa giden bir şeyi içmesi. Masa birayı içti. Bira bayattı ahşap damarlarında.
İkisi döküldüler adamın kavuşturduğu kollarına. Adam, içemediği biranın ahşap
masa içerisindeki ilerleyişiyle sarhoş olmuştu. Arkasına döndü son bir kez, <<Bir
bira daha!>> dedi. Ne masaya dökülen bira, ne masanın içtiği bira umurundaydı.
Masada oturan adamın tek isteği, o akşam bir bira daha içmekti. Lanet olası bir
bira daha.